Abidin Dino Hakkında Merak Edilenler

Çağdaş Türk resminin öncülerinden olan Abidin Dino'nun sinema yıllarından, Paris yaşantısına kadar sanatını ve hayatını mercek altına aldık. Mutluluğun resmini yapan Abidin Dino'yu, yakından tanıyalım.

YAZAR: KÜBRA BIÇAK
ABONE OL
7 Ekim 2020 Çarşamba 14:19 | Son Güncellenme:
15 dakika okunma süresi
Abidin Dino Hakkında Merak Edilenler

Abidin Dino Kimdir?

Çok yönlü kültür insanı ve çağdaş Türk resminin öncülerinden olan Abidin Dino, 23 Mart 1913’de İstanbul’da doğdu. Adını Paşa dedesinden alan Dino, bürokrat bir ailenin son çocuğuydu. Abidin Paşa, Tanzimat sonrası Osmanlı aydınlarındandı. Abidin Dino’nun sanat anlayışının özü dedesinden gelir. Abidin Paşa, bir yandan Mevlana'nın Mesnevi'sini okurken diğer yandan Homeros'un destanlarını çözmenin, anlamanın çabası içindeydi. Doğu-Batı sentezi içinde yetişen Abidin Dino’nun sanat ve edebiyat anlayışını bu durum etkilemiştir. Çocukluğunda çizmeye başlayan Dino, ailesinin imkanları sayesinde dönemin birçok ünlü sanatçısıyla tanışır. Dino ve ailesi Birinci Dünya Savaşı’nın başlaması ile beraber Avrupa’ya taşınır. Dino’nun çocukluğu İsviçre, Cenevre ve Fransa başta olmak üzere Avrupa’da geçmiştir. 1925 yılında ailesiyle birlikte İstanbul’a dönen Abidin Dino, babasını ve annesini bu yıllarda kaybeder. Öğrenim gördüğü Robert Koleji’ni bırakan Dino, ağabeyi şair Arif Dino’nun destekleriyle resim, karikatür ve yazı alanında ürünler vermeye başlar. Dino’nun yeteneği ve eserleri kısa bir süre içinde sanat camiasında yer edinir. Dino’nun ilk çizimleri Yarın gazetesinde, ilk yazıları Artist dergisinde 1930'lu yılların başında yayımlanır. “Ses” ve “Yeni Ses” başta olmak üzere dönemin dergilerinde yazı ve desenleriyle yer alan Dino, o yıllarda Türk yazarların kitaplarına illüstrasyonlar ürettir. Yine bu yıllarda Nâzım Hikmet'in Sesini Kaybeden Şehir (1931) ve Bir Ölü Evi (1932) adlı kitaplarına kapak desenleri de çizerek, sanat camiasında genç yaşta kendini ressam olarak kabul ettirir. Nazım Hikmet, onun odak noktası olmuştur. Nazım'ın ''Sesini Kaybeden Şehir'' adlı kitabını daha sonra ''Kuvayi Milliye'' adlı eserini resimlemiştir. Abidin Dino, 1933 yılında Türkiye’nin ilk avangard sanatçı grubu olan "D Grubu" adlı sanat grubunun kurucuları arasında yer almıştır. Bu grubun amacı, memlekette sanatın gelişmesini ve yayılmasını sağlamak, düşünce yanı ağır basan resimler yaparak, batıdaki çağdaş akımlarla boy ölçüşecek yenilikler getirmektir. Bu grup ilk sergisini Narmanlı yurdunun altındaki Mimoza Şapka Mağazasında açmıştır.

Sanat Görüşü

Abidin Dino olaylara, nesnelere sadece bakıp görmekle kalmayıp çevresindeki olup bitenlerin karşısında fikirler üretmiştir. Temaların ressamı olarak bilinen Dino, dizilerden oluşan resimler yapmıştır. Bu resimlerin kimisi ironi ve mizah yüklü, kimisi de felsefi bir düşünceden hareketle yapılmış resimlerdir. Bu resimler gerçek ile gerçeküstü ögelerin iç içe geçerek oluşmasından meydana gelir. Onun sanatı hep toplumla iç içedir. Dino’nun iç içe geçen kendi figürleri ve çizimlerinde onun toplumla olan sıkı ilişkisini görebiliriz. Toplumsal ve siyasal gerginlikler içinde iç sürgün ve zorunlu göçle başlayan yurtdışı dönemi gibi daha birçok döneminde toplumcu tavrından vazgeçmemiş olan Dino, gerçekçi bir sanat görüşünü benimseyerek yazıları ve çizimlerinde halktan yana olan tavrını korumuştur. Dino, çizgi ve desenlerin ön plana çıktığı resimlerinde işçi ve köylü tiplerini özgün bir üslupla işlemiştir. Başlangıçta Picasso'nun etkisinde kalan sanatçı, daha sonraları yapıtlarında özgün ve yerel bir senteze ulaşmıştır. Dino, kübizm ve kübizm sonrası akımlarından etkilenmeyerek daha çok Türk minyatürlerinden, Bizans sanatından ve halk sanatından etkilenmiştir. Abidin Dino çağının sanatçılarına göre kendine özgü sanat yapısı ile modernizmin uzağında, daha çok da yerel kültür kaynaklarına dayalı sanat anlayışını benimsemiştir. Fikret Mualla, Hakkı Anlı, Remzi Raşa, Selim Turan, Avni Arbaş, Nejat Devrim, Mübin Orhon ve Albert Bitran ile beraber Paris Türk Ekolü pentür sanatçılarındandır. Ressam, karikatürist, yazar ve film yönetmeni Dino, ömrü boyunca öfkenin, sevginin, mutluluğun, hüznün ve birçok duygunun resmini yapmıştır.

Abidin Dino ve Yaşar Kemal

Sinema Yılları

1933 yılında Ankara’ya gelen Sovyetler Birliği'nin ünlü yönetmenlerinden Sergey Yutkeviç bir sergide Abidin Dino’nun parmak desenleri ile karşılaşır. Abidin Dino’nun eserleriyle yakından ilgilenen Yutkeviç, Dino’nun sinema eğitim alması gerektiğini söyleyerek Dino’yu Rusya’ya davet eder. Dino, 1934 yılında sinema öğrenimi görmek üzere Sovyetler Birliği'ne giderek burada üç yıl eğitim alır. Üç yıl boyunca Leningrad’da sinemaya dair birçok konuda eğitim alan Dino, Yutkeviç'in yönettiği "Madenciler" filminde çalışır. 1937'de II. Dünya Savaşı nedeniyle Sovyetler Birliği tüm yabancı öğrencileri ülkelerine geri gönderme kararı alınca Leningrad'dan ayrılmak zorunda kalan Dino, sinema eğitimini yarıda bırakarak ilk olarak Londra’ya sonrasında Paris’e gider. Sinema yaşamını Paris’te ressam ve dekoratör olarak sürdüren Dino, birçok çekim çalışmalarında bulunur. Bu yıllarda Dino, Gertrude Stein, Tristan Tzara, Eisenstein, Andre Malraux ve Pablo Picasso gibi dönemin önde gelen sanatçılarıyla dostluklar kurar.

Sürgün Yılları ve Paris’e Yerleşmesi

1939 yılında yurda dönüş yapan Dino, halktan yana gerçekçi bir sanat görüşünü savunarak bu yıllarda bu sanat görüşüne dair eserler verdi. 1938'de çıkan S.E.S (Sanat.Edebiyat.Sosyoloji) dergisinin çıkmasına büyük katkı sağlayan Dino, birçok sanat dergisinde yazılar kaleme aldı. Türkiye Komünist Partisi üyesi olan Dino, faşizmle mücadeleyi konu alan yazılar yazıyordu. Dino, liman çevresindeki balıkçıları konu alan sergiyi 1941 yılında kurduğu Yeniler Grubu ile açtı. Bu sergi herkes tarafından büyük ilgi uyandırdı. Serginin açıldığı bu dönemde Dino, siyasi nedenlerle ilk olarak Çorum’a, sonra Adana’ya sürgüne yollandı. Sürgün yıllarında “Kel” adlı bir oyun yazdı. Çukurova'nın pamuk işçilerini konu alan resimler yaptı ve heykel ile ilgilenmeye başladı. Bu yıllarda Orhan Kemal ve Yaşar Kemal uzun yıllar sürecek olan dostluğu başladı. Dino, Yaşar Kemal’in Deniz Küstü, Ağrı Dağı Efsanesi romanlarını resimler çizdi ve birçok kitabına kapaklar yaptı. 1943 yılında yazar ve dilbilimci Güzin Dikel ile evlendi. Sürgün sona erdikten sonra İstanbul'a dönen Dino, 1950'de Çingeneler adlı filmin senaryosunu yazdı.

1952 yılında yurt dışı yasağı kalkınca Paris’e yerleşen Dino, burada pek çok üretim gerçekleştirdi. Bunlar;

Sekiz yıl boyunca Paris'teki Mayıs Salonu sergilerine katılan Dino, Fransa, Cezayir, Amerika gibi değişik ülkelerde sergiler açtı. Dino, Plastik Sanatlar Birliği onur başkanlığı New York Dünya Sanat Sergisi danışmanlığı görevinde bulundu. Dino’nun "İşkence", "Atom Korkusu", "Savaş ve Barış", "Çıplaklar", "Dört Kent", "Dağ-Deniz" gibi birçok yapıtı çeşitli galeri, müze ve koleksiyonlarında yer aldı.

Dino, 1966 yılında yönettiği Dünya Futbol Kupası'nı konu alan "Gol" adlı belgesel film ile İngiliz Film ve Televizyon Sanatları Akademisi tarafından yönetmen Robert Joseph Flaherty anısına verilen belgesel film ödülünü aldı.

1968 öğrenci olayları sırasında Paris sokaklarında yürüyüşlere, toplantılara katıldı, sokaklardaki etkinlikleri çizdi. Türkiye'deki ilk kişisel sergisini 1969'da açarak Paris çalışmalarının bir bölümünü gösterdi.

1979 yılında Fransız Plastik Sanatlar Birliği"nin Onursal Başkanlığı'na seçildi, 1989'da Fransız Kültür Bakanlığı’nın Sanat ve Edebiyat Altın Şövalye Nişanı ile ödüllendirildi.

Dino Paris’teyken 1953 yılında Pertev Naili Boratav’ın Türk Masalları; 1968 yılında Nazım Hikmet’in Kuva-yi Milliye Destanı; 1979 yılında Yaşar Kemal’in Deniz Küstü adlı kitaplarını resimler çizdi. Zaman zaman Türkiye'de kişisel sergiler açan Abidin Dino, "Eller, Parmaklar, Acılar, Acayipler, Tedirginler, Domatesler"(1984, İstanbul) ve "Bu Dünya Sergisi" (1987, İstanbul) başlıklı sergilerini açtı. El motiflerinden oluşan heykeli 1993'te Maçka'ya yerleştirildi. Aynı yıl, "Biçimden Öte" ve "Acıyı Çizmek" adlı kitaplarını yayımladı.

Sanat hayatı boyunda 50'nin üzerinde sergiye imza atan Abidin Dino'nun kaleme aldığı eserleri ise şöyle:

Oyun : "Kel" (1944), "Kel- Verese" (1947) Deneme: "Ölüm mü ? Ne Buluş" (2004), "Eller" (2005)

Monografi: "Fikret Mualla" (1980), Ferit Edgü'nün hazırladığı "Kısa Hayat Öyküm" (1996)

Öykü: Yine Ferit Edgü tarafından 2002'de hazırlanılan 1934 ve 1940 yılları arasında yayınlanmış 5 öyküsü ile yayınlanmamış 3 kısa film öyküsünün yer aldığı "Yeditepe Öyküleri"

Anlatı: "Pera Palas" (1994), Ferit Edgü'nün yayına hazırladığı "Sinan" (1996) ve "Ne Güzel Çocukluktu" (2002), "Kızılbaş Günlerim" (2001)

Abidin Dino’nun Ölümü

Dino’nun yaşamı boyunca sağlık sorunları bir türlü yakasını bırakmadı. İlk ciddi sağlık sorunu Sovyetler Birliği dönüşünde ciğerleriyle ilgiliydi. Ciğerlerindeki verem mikrobu böbreklerini etkiledi ve ilk böbrek ameliyatını oldu. Ameliyat yarası kapanmadığı için bu sorunla uzun yıllar yaşamak zorunda kaldı. Uzun yıllar sağlık sorunları yaşayan Dino, 1990 yılında tiroid kanseri teşhisi konuldu ve 7 Aralık 1993’te Paris’te yaşamını yitirdi. Paris'te yaşamını yitiren sanatçının cenazesi İstanbul'a getirilerek Aşiyan'daki aile mezarlığında toprağa verildi.

EN ÇOK OKUNANLAR

Kapıda Vize ile Ziyaret Edebileceğiniz Yunan Adaları
Kapıda Vize ile Ziyaret Edebileceğiniz Yunan Adaları

Kapıda Vize ile Ziyaret Edebileceğiniz Yunan Adaları

12 dakika okunma süresi
Nisan Ayı Burç Yorumları
Nisan Ayı Burç Yorumları

Nisan Ayı Burç Yorumları

34 dakika okunma süresi
Podyumlardan İlhamla 10 Makyaj Trendi
Podyumlardan İlhamla 10 Makyaj Trendi

Podyumlardan İlhamla 10 Makyaj Trendi

1 dakika okunma süresi
En İyi Polo Kazak Stilleri
En İyi Polo Kazak Stilleri

En İyi Polo Kazak Stilleri

1 dakika okunma süresi
Boyner İstinyePark İstanbul Mağaza Daveti
Boyner İstinyePark İstanbul Mağaza Daveti

Boyner İstinyePark İstanbul Mağaza Daveti

1 dakika okunma süresi

DAHA FAZLASI

Sanatçı Portresi: Fernando Botero
Sanatçı Portresi: Fernando Botero

Sanatçı Portresi: Fernando Botero

Sanatçı Portresi: Mark Rothko
Sanatçı Portresi: Mark Rothko

Sanatçı Portresi: Mark Rothko

Nazım Ünal Yılmaz ile Sanat Sohbeti
Nazım Ünal Yılmaz ile Sanat Sohbeti

Nazım Ünal Yılmaz ile Sanat Sohbeti

Sanatçı Portresi: Paula Rego
Sanatçı Portresi: Paula Rego

Sanatçı Portresi: Paula Rego

Sanatçı Portresi: Olafur Eliasson
Sanatçı Portresi: Olafur Eliasson

Sanatçı Portresi: Olafur Eliasson

Lara Sayılgan ile Fotoğrafçılık Üzerine Sohbet
Lara Sayılgan ile Fotoğrafçılık Üzerine Sohbet

Lara Sayılgan ile Fotoğrafçılık Üzerine Sohbet

Sanatçı Portresi: Louise Bourgeois
Sanatçı Portresi: Louise Bourgeois

Sanatçı Portresi: Louise Bourgeois

Sanatçı Portresi: Pablo Picasso
Sanatçı Portresi: Pablo Picasso

Sanatçı Portresi: Pablo Picasso

Sanatçılardan ALEM 30. Yıl Kutlaması
Sanatçılardan ALEM 30. Yıl Kutlaması

Sanatçılardan ALEM 30. Yıl Kutlaması

Sanatçı Portresi: Vincent Van Gogh
Sanatçı Portresi:  Vincent Van Gogh

Sanatçı Portresi: Vincent Van Gogh

Sanatçı Portresi: Damien Hirst
Sanatçı Portresi: Damien Hirst

Sanatçı Portresi: Damien Hirst

Sanatçı Portresi: Edvard Munch
Sanatçı Portresi: Edvard Munch

Sanatçı Portresi: Edvard Munch