1. Retinol cilt kalitesini etkili bir şekilde değiştirebilen, A vitaminin bir formudur. Cilde uygulandığında iki farklı dönüşüm geçiren Retinol önce; Retinaldehit’e ardından da Retinonik aside dönüşüyor. Retinoik asit ise A vitaminin hem aktif hem de cilt tarafından etkili ve faydalı bir şekilde kullanılabilen bir formu. Cildi hem hücresel yenilemeye teşvik ediyor hem de kolajen üretimini tetikliyor.
2. Retinaldehit ise klasik Retinol formlarından on bir kat daha hızlı sonuçlar veren, yeni nesil A vitamini olarak adlandırılan bir bileşen. Cildi hızla yenileyip canlandırırken aynı zamanda anti-bakteriyel özelliği ile akne problemi olan ciltler için de etkili sonuçlar veriyor.
3. Retinol’u cilt bakımınıza eklemeye başlamak için 30’lu yaşlar ideal olsa da güneş lekeleri, ince çizgiler ve kırışıklık görünümleri gibi problemlere önceden önlem almak için başlangıç zamanını 20’li yaşlarınızın ortasına çekebilirsiniz. Etkilerini bir gece sonra görmeniz mümkün değil tabii ki. İstikrarlı bir kullanımla beraber minumum 12 hafta gibi bir süreçte sonuçlar ortaya çıkmaya başlıyor.
4. Retinol, ilk kullanmaya başladığınız zamanlarda -iki ile dört hafta arasında- cilt kuruluğu, kızarıklık, yanma ve soyulma gibi yan etkileri tetikleyebiliyor. Bu yüzden başlangıç için haftada bir ya da iki kez uygulamalısınız. Retinol’den en iyi faydayı sağlamak için yatmadan önce sürmelisiniz. Çünkü A vitamini gece boyunca cilde yavaş yavaş etki ederek potansiyel tahriş veya duyarlılık riskini azaltıyor. Ayrıca cildiniz Retinol’ü tolere eder hale gelinceye kadar emilimini azaltmak için önce nemlendiricinizi ardından Retinol’ü sürebilirsiniz.
5. Retinol kullanırken muhakkak SPF korumasını da yanınıza almalısınız. Retinol, cildinizi güneşe karşı oldukça duyarlı hale getireceği için yaz ya da kış fark etmeden güneş kreminizi kullanmalısınız.