Ateşin Dönüştürücü Doğası Üzerine: Gyeyeon Park ile <FFFFIRE>

14. Gwangju Bienali kapsamında bir gerilla uydu sergisi olarak doğan <FFFFIRE>, ikinci versiyonuyla izleyiciyle buluşuyor. Küratörlüğünü Profesör Gyeyeon Park'ın üstlendiği sergi, “alev almak” fikrinin etrafında şekilleniyor. 4-20 Kasım 2025 tarihleri arasında İMALAT-HANE İMÇ Proje Alanı'nda izlenebilecek seçkiye dair Gyeyeon Park ile ateşin yakan değil küllerinden doğmayı esas alan yansımasını irdeledik.

YAZAR: İrem Çakır
ABONE OL
4 Kasım 2025 Salı 17:15 | Son Güncellenme:
19 dakika okunma süresi
Ateşin Dönüştürücü Doğası Üzerine: Gyeyeon Park ile <FFFFIRE>

İnsan uygarlığının en güçlü sembollerinden biri olan ateşi bir serginin öznesi yapmak da mümkün. Küratörlüğünü Profesör Gyeyeon Park'ın üstlendiği sergi, Gwangju Bienali'ndeki yanık tuğla evselliğinden İstanbul'un modernist soyutluğuna uzanan bir yolculuk aslında... Fiziksel bir taşınmadan ziyade dönüşümün potansiyeliyle ilerliyor. Budist düşüncedeki buli (不二) kavramını hatırlatırcasına, yıkım ve yaratım, başlangıç ve tekrar birbirine dokunuyor. Ateşin yalnızca yıkıcı değil, aynı zamanda dönüştürücü doğasına odaklanan bu yapıyı, serginin küratörü Gyeyeon Park ile konuştuk. Park, <FFFFIRE>'ın doğuşundan Gwangju Bienali'ndeki kökenine, "aynı ateş iki kere yanmaz" fikrinden İstanbul'daki mekânsal dönüşüme uzanan süreci bizimle paylaştı.

Öncelikle, <FFFFIRE> sergisinin çıkış hikâyesinden bahseder misiniz? Bu proje nasıl doğdu?

2021'den bu yana her yıl bir araya gelerek deneysel sergiler üreten yaklaşık 10 sanatçıyla birlikte çalışıyorum. 2023 projemizi hazırlarken, 14. Gwangju Bienali'nin "Soft and Weak like Water" temasından yola çıktık. Bu tema, Tao Te Ching'deki "En yüce iyilik su gibidir" ifadesine dayanıyordu. Hemen sonrasında aklımda şu soru belirdi "Bienal suyu araştırıyorsa, biz neden onun karşısındaki ögeyi yani ateşi araştırmayalım?" Ateş, insan uygarlığının en güçlü sembollerinden biri. Fakat biz burada Batı'nın bakış açısındansa Doğu düşüncesinin içinden okumak istedik bu sembolü. Bunun için Lotos Sutrası'ndaki Yanan Ev hikâyesi bizim için çok anlamlı bir referans oldu, ayrıca yine sergi mekânı da gerçek bir evdi. Bu hikâyede, çocuklar yanan evin içinde oyun oynamaya devam eder, tehlikenin farkında değildirler. Bu, bugün gezegenimizin içinde bulunduğu krize karşı insanlığın kayıtsızlığını anlatan sarsıcı bir metafor. Evin planı da bu fikri destekliyordu; yukarıda dört, aşağıda dört odalı simetrik bir yapı, yani Çince "ateş" (火) karakterinin dört kez tekrarlandığı "燚" biçimini andırıyordu. Böylece serginin adı da doğmuş oldu: FFFFIRE. İstanbul'daki versiyon ise Gwangju'daki serginin bir tekrarı değil adeta yeniden alevlenmesi. Bu, ateş üzerine bir sergi değil, ateşin içinden doğan bir sergi.

Hyeyoung KU – "Sönmeyen Ateş" (The Unquenchable Fire, 2025), Enstalasyon (Resim), 50 × 300 cm

Ateş kavramı serginin merkezinde yer alıyor. Bu sembol sizin için neyi ifade ediyor?

Ateş asla durmaz, daimi bir hareket hâlindedir ve her yere ulaşabilir. Dönüşüm, yeniden doğuş, hakikat, akıl, enerji, yaşam gücü, arınma, fedakârlık, kutsallık, emek, tutku, yıkım ve tehlike, tüm bu anlamlar ateşin çok farklı yönleri aslında. İlk versiyonda sergiyi dört eksen etrafında kurgulamıştım; Güneş gibi devasa ateş toplarından görünmez iç ısıya; ilkel çağların ilk kıvılcımından Antroposen'in termodinamik hızına; toplu ateşlerden felakete; görsel ateşten işitsel ateşe, ardından geride bıraktığı izlere kadar... İnsanlık tarihini, aslında giderek artan bir ısının tarihi olarak da okuyabiliriz: Neolitik dönemin ilk ateşinden bilimsel, endüstriyel ve atomik devrimlere kadar, hepsi termodinamiğin devrimleri. Ne var ki "ateşle yaşayan, ateşle yok olur" denir. Bugün insanlık, bu aşırı ısının sonuçlarıyla yüzleşiyor. Küresel ısınma, orman yangınları, iklim krizi. Belki de artık bu çağda ateşin anlamı üzerine yeniden düşünme zamanıdır.

Junho HONG, Alevden Sonraki Sessizlik, 2025, Fotoğraf, 124 × 84 cm

<FFFFIRE>'ın kökeninin Gwangju Bienali bağlamında olduğunu biliyoruz. Bienal, "Soft and Weak like Water" teması üzerine odaklanmıştı, su, akış, dönüşüm gibi kavramlar ön plandaydı. Buradaki su teması ile <FFFFIRE> "ateş/yanma" yapısı arasında nasıl bir karşıtlık ya da tamamlayıcılık kurdunuz?

Ateş üzerine bir sergiyi, su temasına karşıt olarak değil, onunla tamamlayıcı bir ilişki içinde düşündük. Bienal suyun akışkan gücünü öne çıkarırken, biz ateşin çok katmanlı doğasına odaklandık. Sergi gezici bir yapıya dönüştükçe, eserlerin taşınma süreciyle ateşin dönüştürücü gücü iç içe geçti. İstanbul edisyonunda Gwangju'daki işleri olduğu gibi taşımadık, her işin ateş tarafından fiziksel ya da kavramsal olarak dönüştürülmesine izin verdik. Yani ateş, bitmiş işlerde değil, serginin hazırlık sürecinin içerisinde belirdi. İstanbul versiyonu bir tür palimpsest yani önceki katmanın üzerinde yeniden yazılmış, yeni anlamlarla yanmış bir yüzey konumunda.

Eunsol CHO, Tam Pasta, 2025, Katılımcı Karma Malzeme Enstalasyonu

Serginizde "ateş" kavramı merkezde yer alıyor. Dünyada son yıllarda orman yangınları gibi büyük çevresel felaketler yaşanıyor. Bu küresel fenomenleri, serginizin teması ve sanatçılarınızın üretimleriyle nasıl ilişkilendiriyorsunuz?

Aslında sanatçılarımız çalışmalarıyla doğrudan ekolojik krize yanıt veriyor diyebilirim. Junho Hong'un fotoğraf diptiğinde, Lotos Sutrası'ndaki Yanan Ev hikâyesinden alınan baykuş, yılan, kertenkele, tilki ve karga gibi bedenleri kömürleşmiş, kül olmaya yüz tutmuş hayvanlar görülüyor, Bu görüntüler, "eğer bu alevi beslemeye devam edersek, geriye sadece anılar kalacak" duygusu hakim. Hyeyoung Ku'nun resimleri kapitalizmin sönmeyen ateşlerine odaklanıyor, şehirlerin parlayan ışıkları, tüketim coşkusu, dijital atıklar ve aşırı üretim içinde acı çeken hayvanlar... Fredric Jameson ve Mark Fisher'ın da dediği gibi, kapitalizm belki de insanlıktan daha uzun yaşayacak. Rae Koo'nun ses yerleştirmesi, küresel ısı endeksleri, enerji akışları, afet bölgeleri ve iklim değişikliğiyle bağlantılı ruh hâli verilerini sese ve görsel ritimlere dönüştürüyor, görünmeyen krizleri duyulur kılıyor. Bu eserler, insanlığın ateşi ölçüsüzce kullanmasına karşı birer uyarı gibi.

Youngnam KIM, Bedeninle Anlaman Gereken Şey, 2025, Video, Enstalasyon, 30 dakika

<FFFFIRE>'ı ve serginin kavramsal yaklaşımını izleyiciye aktarırken, ateşin hem yıkıcı hem dönüştürücü doğasını nasıl vurguluyorsunuz?

<FFFFIRE> ateş üzerine değil, ateş tarafından şekillenen bir sergi. Sanatçılardan ateşi bir sembol olarak değil, dönüştürücü bir kuvvet olarak ele almalarını istedim. Önemli olan, ateşin neyi temsil ettiği değil, neyi yaptığıydı. İstanbul edisyonu ise küllerden yeniden doğma fikriyle kuruldu, yani bir tür yeniden yanma süreci de diyebiliriz. Örneğin Beophyun Seo, önceki sergisinde ziyaretçilerin dileklerini yazdığı döner bir Yunjangdae heykelini yaktı; böylece dileklerin de ateşle dönüşüp küle karışmasına izin verdi. Kim Jihee, Gwangju'daki sergisinde yer alan Dört Cennet Kralı'nın devasa başlarını söküp parçalarını Avalokiteśvara ve dört bodhisattvanın çevresinde yeniden birleştirdi böylece yıkımın içinden şefkat doğdu. Jihoo Lee, yanmış aile evinin kalıntılarını altınla kapladı; İstanbul'da ise bu parçaları iplikle sardı. Bu, hem koruma hem yenilenme hem de bırakma eylemiydi çünkü o altın kaplamayı da kaybetmeyi göze aldı. Her birinde hem yıkım hem yeniden doğuş var, tıpkı ateşin doğasında olduğu gibi.

Sergide yer alan üretimler <FFFFIRE>'a özel olarak mı hazırlandı, yoksa önceki çalışmaların yeni bir bağlamda sunumu mu söz konusu?

Bu versiyondaki tüm işler <FFFFIRE> için üretildi. Her sanatçı kavramsal çerçeveye kendi yöntemleri ve malzemeleriyle yanıt verdi. Süreçte elbette fikir alışverişi yaptık ama üretimler tamamen bireysel olarak gerçekleşti. Yine de sergi bir bütün olarak ortak bir üretim gibi işledi, ateşin çevresinde birbirine bağlanan bir sanatçılar ağı olarak tanımlayabiliriz bu durumu.

Rae KOO, "Babil'in Yeniden Canlandırılması Günümüz Yankıları", 2025, Görsel–işitsel enstalasyon, 50 × 170 × 40 cm, 5 dakika

Sanatçılarınızın üretim pratikleri oldukça farklı disiplinlerden geliyor. Sanatçılar üretimlerinde "yanmak" ve "dönüşüm" kavramlarını nasıl deneyimledi? Öne çıkan bir örnek verebilir misiniz?

Youngnam Kim, Seonamsa ile Songgwangsa tapınakları arasında 7,8 kilometrelik bir yolu, üç adımda bir secde ederek yürüdü, "inancın bin yıllık yolu" olarak bilinen bu ritüel, alevler içindeki bir dünyada sanatçının ne yapabileceğini sorguluyor. Seokjun Ha'nın VR işi, izleyiciyi kendi kremasyon törenine davet ediyor. Sanatçının annesinin cenazesinden ilhamla, izleyici anneyle, anne ise izleyiciyle yer değiştiriyor, böylelikle ben ile öteki, yaşam ile ölüm arasındaki sınırlar bulanıklaşıyor. Jayi Kim'in iki kanallı ses yerleştirmesi, ateşin yanma ve sönme seslerini İstanbul ve Gwangju'dan toplanan şehir sesleriyle iç içe geçiriyor, yaşam ve ölüm arasındaki eşiğe odaklanıyor. Eunsol Cho'nun katılımcı yerleştirmesinde ise ziyaretçiler, Kore kozmolojisindeki obangsaek renklerini temsil eden tozlarla küçük küreler oluşturuyor. Bu küreler, zamanla birbirine temas ettikçe eziliyor, biçim değiştiriyor ama içinde hâlâ yaşam olasılıklarını saklıyor.

Seokjun HA, Ölümü Hatırla, 2025, 6 Serbestlik Dereceli, VR – Sarmal Film, 15 dakika

İstanbul'daki mekân olan İMÇ, eski bir işhanı modelinden dönüştürülmüş. Bu mekânın karakteri sergiye nasıl bir etki sağladı?

İMÇ, simgesel bir mekân, sanat ile ticaretin, geçmiş ile bugünün, yıkım ile yeniden doğuşun kesiştiği bir yer. Bir zamanlar ilerlemenin ve modernleşmenin alevlerini temsil ederken, bugün o ateşin külleriyle yeniden doğuyor. İMALAT-HANE İMÇ Proje Alanı, SAHA, YÜZONBİR, 5533 ve Non.Sight gibi mekânlarla birlikte yeniden yanmaya başlayan canlı bir sanat merkezi hâline geldi. Bu anlamda İMÇ, serginin felsefi temellerinin maddi karşılığı gibi.

Jihoo LEE, Yas Ritüeli, 2025, Karma Malzeme Enstalasyonu

İzleyici deneyimi açısından İstanbul'da izleyiciyle kurmayı hedeflediğiniz etki, önceki sergi duraklarından nasıl farklı?

İstanbul'daki izleyiciyle kurulan ilişki daha bedensel, daha katmanlı. İMÇ'nin taşıdığı tarih, geçmişin küllerini bugünün sanatına dönüştürüyor. İzleyici, sadece işlere değil, mekânın kendi hafızasına da dokunuyor. Bu anlamda <FFFFIRE> burada bir mekân sergisi değil, bir yeniden yanma ritüeli.

Jihee KIM, Yırtık Guanyin(Avalokiteśvara), 2025, Karma Malzeme Enstalasyonu

<FFFFIRE> gezici bir sergi, İstanbul'dan sonra sergiyi başka hangi şehirlerde görmek mümkün olacak?

<FFFFIRE> ilk kez Gwangju'da gösterildi, İstanbul ise ikinci durak. 2026'da Jakarta ve Yeni Delhi'ye doğru yola çıkacak. Ateşin dili, coğrafyalar değişse de, her yerde başka biçimde yanacak. Ama şunu unutmamak gerekir ki aynı ateş iki kere yanmaz.

Önümüzdeki dönemde izleyicilerle buluşturmayı planladığınız yeni sergiler veya üretimler neler?

İstanbul'da geçirdiğim süre boyunca insanların ve hayvanların birlikte yaşama biçimleri beni çok etkiledi. Sokaklarda ve hatta bazen restoranlarda bile kedi ve köpeklerin özgürce var olabildiklerini gördüm, adeta yaşamın doğal bir parçası gibiler burada. Son zamanlarda Bruno Latour'un Aktör-Ağ Teorisi ve sosyal ontoloji kavramlarıyla ilgileniyorum. Gelecekteki projelerimde, sanatın insan merkezli bakışının ötesine geçip, tüm varlıkların birbiriyle olan bağlarını görünür kılacak işlere yönelmek istiyorum. Çünkü belki de hep hayalini kurduğumuz birlikte yaşama idealinin yolu buradan geçiyordur.

EN ÇOK OKUNANLAR

Haftanın İlham Rehberi 27 Ekim - 2 Kasım
Haftanın İlham Rehberi 27 Ekim - 2 Kasım

Haftanın İlham Rehberi 27 Ekim - 2 Kasım

9 dakika okunma süresi
Doğa ve İnsan Arasındaki Sessiz Diyalog
Doğa ve İnsan Arasındaki Sessiz Diyalog

Doğa ve İnsan Arasındaki Sessiz Diyalog

2 dakika okunma süresi
Hayatı Değiştiren Bir Dönüşümün Hikayesi: “Fer”
Hayatı Değiştiren Bir Dönüşümün Hikayesi: “Fer”

Hayatı Değiştiren Bir Dönüşümün Hikayesi: “Fer”

3 dakika okunma süresi
Duvarların Arkasından Gelen Yeni Bir Çağrı: "Prison Break"
Duvarların Arkasından Gelen Yeni Bir Çağrı: "Prison Break"

Duvarların Arkasından Gelen Yeni Bir Çağrı: "Prison Break"

4 dakika okunma süresi
“Lefter: Bir Ordinaryüs Hikayesi”: Yeşil Sahadan Toplumsal Hafızaya Uzanan Destan
“Lefter: Bir Ordinaryüs Hikayesi”: Yeşil Sahadan Toplumsal Hafızaya Uzanan Destan

“Lefter: Bir Ordinaryüs Hikayesi”: Yeşil Sahadan Toplumsal Hafızaya Uzanan Destan

3 dakika okunma süresi

DAHA FAZLASI

"Enfes Bir Akşam” Kadrosuyla Şehri, Zamanı ve Kendini Keşfetmek Üzerine
"Enfes Bir Akşam” Kadrosuyla Şehri, Zamanı ve Kendini Keşfetmek Üzerine

"Enfes Bir Akşam” Kadrosuyla Şehri, Zamanı ve Kendini Keşfetmek Üzerine

Nice 20 Yıllara: Günnur Özsoy'un Contemporary Istanbul Yolculuğu
Nice 20 Yıllara: Günnur Özsoy'un Contemporary Istanbul Yolculuğu

Nice 20 Yıllara: Günnur Özsoy'un Contemporary Istanbul Yolculuğu

Dijital Çağda Koleksiyonerlik: Jennifer Stockman'ın Sanat Vizyonu
Dijital Çağda Koleksiyonerlik: Jennifer Stockman'ın Sanat Vizyonu

Dijital Çağda Koleksiyonerlik: Jennifer Stockman'ın Sanat Vizyonu

MIT'den İstanbul'a: Aslı Gökdemir'in Sanat Yolculuğu
MIT'den İstanbul'a: Aslı Gökdemir'in Sanat Yolculuğu

MIT'den İstanbul'a: Aslı Gökdemir'in Sanat Yolculuğu

Sanatla İç İçe Yaşam: Caja by Maxx Royal'de Estetik Bir Yolculuk
Sanatla İç İçe Yaşam: Caja by Maxx Royal'de Estetik Bir Yolculuk

Sanatla İç İçe Yaşam: Caja by Maxx Royal'de Estetik Bir Yolculuk

Nice 20 Yıllara: Haldun Dostoğlu'nun Contemporary Istanbul Yolculuğu
Nice 20 Yıllara: Haldun Dostoğlu'nun Contemporary Istanbul Yolculuğu

Nice 20 Yıllara: Haldun Dostoğlu'nun Contemporary Istanbul Yolculuğu

Nice 20 Yıllara: Marcus Graf'ın Contemporary Istanbul Yolculuğu
Nice 20 Yıllara: Marcus Graf'ın Contemporary Istanbul Yolculuğu

Nice 20 Yıllara: Marcus Graf'ın Contemporary Istanbul Yolculuğu

Candan Varnalı ile Afrika'da Kendini Yeniden Keşfetmek
Candan Varnalı ile Afrika'da Kendini Yeniden Keşfetmek

Candan Varnalı ile Afrika'da Kendini Yeniden Keşfetmek

IST.FESTIVAL Açılış Yemeği
IST.FESTIVAL Açılış Yemeği

IST.FESTIVAL Açılış Yemeği

Rekabetin İzdüşümü: Kerem Kazaz
Rekabetin İzdüşümü: Kerem Kazaz

Rekabetin İzdüşümü: Kerem Kazaz

Nice 20 Yıllara: Alican Leblebici'nin Contemporary Istanbul Yolculuğu
Nice 20 Yıllara: Alican Leblebici'nin Contemporary Istanbul Yolculuğu

Nice 20 Yıllara: Alican Leblebici'nin Contemporary Istanbul Yolculuğu

Gastromasa'nın Perde Arkası: Çok Özel Şef Röportajları
Gastromasa'nın Perde Arkası: Çok Özel Şef Röportajları

Gastromasa'nın Perde Arkası: Çok Özel Şef Röportajları