Kim Cattrall'ın Samantha Joness rolü ile geri dönmeyişi, Chris Noth'un efsanevi Mr. Big karakterinin diziye veda etmesi ve Carrie'nin en yakın arkadaşı rolüyle "Sex And The City" severlerin kalbinde taht kuran Willie Garson'ın aramızdan üzücü ayrılışı "And Just Like That"in kaderini değiştirdi. 90'ların kült dizisi "Sex And The City"nin bir uyarlaması olan "And Just Like That" dünyanın gündemine oturan konulara yüz çevirmiyor, cinsiyet eşitliği ve seçimi konusunda farkındalık yaratıyor, ekrandaki ırk çeşitliliğini destekliyor ve en önemlisi kadınlara -yaş almaları fark etmeksizin- her dönemde bağımsız, başarılı olunabileceğini gösterirken kendinden eminliği ve özgüveni her sahnede en doğal haliyle yansıtıyor.
"Sex And The City"nin yeni uyarlaması olan "And Just Like That" dizisinde senaristler, Stanford'u sevgili Willie Garson'ı Tokyo'ya gönderiyor. Stanford Blatch'in dizideki partneri Anthony Marentino, Carrie'nin yanına gelerek Stanford'dan bir mektup aldığını söylüyor. Anthony'den boşanmak istediğini söyleyen Stanford Blatch mektupta şu sözlere yer veriyor: "Sen bunu okuduğunda ben Tokyo'da olacağım. Bunu sana ağlayamadan söyleyemezdim ve sen yeterince ağlamıştın." Carrie Stanford'un mektubunu okuduktan sonra Anthony'e, "Stanny'i biliyorsun. İnsanları hayal kırıklığına uğratmaktan nefret eder" diyor.
"Sex And The City" dışında da Willie Garson ile yakın arkadaş olan Sarah Jessica Parker, Stanford'un aramızdan ayrılışının ardından şu sözleri söylemişti: "Dayanılmaz oldu. Bazen sessizlik bir ifadedir. Yerçekiminden. Acı. 30 yılı aşkın bir dostluğun kaybının büyüklüğü. Sırlara, maceraya, ortak bir profesyonel aileye, gerçeğe, konserlere, yol gezilerine, yemeklere, gece geç saatlerde yapılan telefon görüşmelerine, ebeveynliğe, karşılıklı bağlılığa ve beraberindeki tüm gönül yaralarına ve neşeye, zaferlere, hayal kırıklıklarına, korkuya, öfkeye izin veren gerçek bir dostluk. Seninle ilgili her şeyi özleyeceğim."