Aşk İtirafı Harry'den

Prens Harry ile Meghan Markle’ın ilişkisinde bilinmeyen yönleri anlatan “Finding Freedom” kitabının yankıları devam ediyor. Omid Scobie ve Carolyn Durand’ın yazdığı kitaba göre, ilk aşk itirafı Prens Harry’den geldi. Harry’nin ağabeyi Prens William, Meghan Markle’a sıcak bir karşılama yaparken, eşi Cambridge Düşesi Kate daha mesafeli davrandı. Kitapta Meghan’ın 2017 Ocak ayında Cambridge Düşesi Kate ile tanıştığı belirtiliyor. Öğleden sonra gerçekleşen bu kısa buluşmada Meghan sıcak bir karşılama bekliyordu ama soğuk, mesafeli bir karşılama oldu. “Kate Harry’yi böylesine mutlu eden kadını daha yakından tanımak istemedi ama bu durum Meghan’dan kaynaklanmıyordu, genelde prensibi böyleydi. Kate Middleton’ın yakın bir dostu, “Düşes ‘in çok temkinli bir yapısı var. William’la evlendikten sonra yakın dost çevresine yeni kişilerin girmesi konusunda çok ihtiyatlı davrandı” diyor.

Kitapta ABD’li aktrisin Prens Harry’nin kalbine nasıl girdiğini anlatan bölümler de var. 2016 Haziranı’nda mesleki bir iş gereği Londra’ya gelen Meghan Markle, iki arkadaşı tarafından Prens Harry’ye eşlik etmesi için bir geceye davet edildi. Bu dostlarından biri, Harry’nin yakın arkadaşı olan evli bir stilist; diğeri de bir lüks oteller zincirinin sahibiydi. İşin tuhaf yönü, Harry de Meghan da birbiri hakkında fazla bir şey bilmiyordu. Buluşma öncesinde Google’a bakarak birbiri hakkında bilgi edindiler. Sonunda buluşma gerçekleşti. Meghan’ın Martini, Harry’nin bira içtiği gecede ikili, üç saat boyunca birbirinden ayrılmadı. Hiç bir duygusallık belirtisi göstermeden ayrıldılar. Prens Harry emojili kısa mesajlar yollamayı, smiley kullanmayı seviyordu. Meghan bunu sevimli buluyordu. Meghan Markle’ın o günlerde Toronto’da dizi çekimi vardı. Aktrisin yolculuğundan önce başbaşa bir akşam yemeği için randevulaştılar. Kitaba göre Harry, Maghen’a aşk mektupları yazmadı ama gizli hesabından “post”lar gönderiyordu. 

via GIPHY

Meghan’ın Toronto seyahatinden altı hafta sonra ise Harry, Afrika ülkesi Botswana’ya gitmek için bir gezi düzenledi. Harry için Afrika’nın yeri başkaydı. Annesi Lady Diana’nın ölümü sonrasında, babası Prens Charles Harry ile ağabeyi William’ı Afrika’ya getirmişti. O günler iki kardeşin kederine ilaç olmuştu. Afrika’yı Meghan da seviyordu. Okavango deltasında beş günlük bir kamp yaptılar. Fillerin, gergedanların gezdiği bu ormanda Harry, lükse alışkın Hollywoodlu bir oyuncuyla safari yapma konusunda kaygılıydı ama Meghan’ın konfor aramadığını görünce keyiflendi. Harry, İngiliz tabloit gazetelerinin hepsini okuyordu ve Meghan’a önyargılı yorumlarından endişe duyuyordu. Bir süre kabuğuna çekildi. Ama Meghan’sız bir hayat ağır gelmişti. Ondan hoşlanıyordu. Ve bir gün aşkını dile getiren o büyülü sözcükleri Meghan’a söyledi. O da “ben de seni seviyorum” diye karşılık verdi. Her şey çok hızlı gelişti. Artık birlikte bir hayatın hayalini kurmaya başladılar. İlişkileri ortaya çıkınca İngiliz magazin basını Markle’ın geçmişini öne sürerek ırkçı yaklaşımlarda bulundu. Harry bunları acımasız buluyordu. Meghan bu yorumlardan incinmişti. Harry o günlerde Meghan ile birlikte ağabeyi Prens William’a gitti. William onları kapıda karşılayarak, “Kardeşimi budala gibi gülümseten kadını tanımak için sabırsızlanıyorum” diyordu. Meghan konsolun üstünde Lady Diana’nın çocuklarıyla çekilmiş çok fotoğraflarını gördü. Harry ailenin tüm üyelerini anlatmıştı. Üçü birlikte, duvarları değerli tablolar antika eşyalarla döşenmiş salona geçtiler. Sonrasında mutfağa girdiler. Evde uşak yoktu üç genç birlikte çay içtiler. Bu buluşmada William’ın eşi Cambridge Düşesi Kate yoktu. William, basının Meghan’a karşı hırpalayıcı üslubu konusunda kardeşine katılıyordu. Ama bunları duymazlıktan gelmenin daha iyi olacağını öneriyordu. Harry’nin ise heyecanlı, duygusal, sıcakkanlı bir yapısı vardı. Bu yazılanlara tepkisiz kalmak istemiyordu. İki kardeş arasında bu noktada ilk kez bir çatlak yaşandı. Zamanla Meghan, bunlarla başetmek için Harry’nin iletişim uzmanlarının, Buckingham Sarayı’nın, Kensington Sarayı’nın danışmanlarının önerilerini dinmeye başladı ama özgürlüğünü kısıtlayan bu kurallar onu sinirlendiriyordu.