ZEYNEP ERDOĞAN LÜKSLERİNİ ALEM’E ANLATTI

Her koleksiyonuyla kalbimizi çalmayı başaran moda tasarımcısı Zeynep Erdoğan için lüks, doğanın içinde kendi konfor alanını oluşturabilecek güce ve anlayışa daha önemlisi bunun için zamana sahip olmak anlamına geliyor. Lüks tanımının kişiden kişiye değişeceğini söyleyen Erdoğan ile hayatına renk katan, doğadan ilham alan lükslerini konuştuk.

Koleksiyonunu yaptığınız bir şey var mı? Eskiye meraklı olduğum için birkaç şeyin koleksiyonunu yapıyorum. Bunların içinde cam eserler, eski takı ve çanta, el yapımı yılbaşı süsleri var.

Lüks kaçamak tatiliniz? Tatillerde benim için lüksün anlamı asla büyük ve beş yıldızlı oteller değil. Benim tatil anlayışım bozulmamış bir doğanın içinde bulunmak. Örneğin mevsim yaz ise muhteşem ve bakir bir plajda denize girmek, ufak yerel restoranlarda harika yemekler yemek, doğanın içinde yürüyüş yapmak ve akşam otelime döndüğümde ise evimin konforunu bulmak.

Sahip olmayı arzuladığınız sanat eseri? Ah o kadar çok şey var ki ! Ama hayal ediyorsak Diego Rivera’nın Uprising’i fena olmazdı.

Sahip olduğunuz en lüks şey nedir? Restorasyonunu kendim yapacağım 150 yıllık bir taş ev.

Favori sanatçınız? Eğer bir ressamdan söz ediyorsak Chagall en favori sanatçılarımdandır.

En sevdiğiniz lüks restoran? Lüks restoranları çok sevmem benim tercihim ruhu ve lezzetli yemekleri olan lokanta tarzı mekanlar.

Favori tasarımcınız? Francesco Scognamiglio.

En sevdiğiniz manzara? Manzara deyince ilk aklıma gelen Gümüşlük Koyu ve eşsiz gün batımı oluyor.